Rahmin içini döşeyen hücrelerin çeşitli etkenlerle rahim dışında yerleşerek büyümeleri endometriozis, toplumdaki bilinen ismiyle ‘çikolata kisti’ olarak tanımlanıyor. Kadınlık hormonu östrojene bağımlı bir hastalık olduğu için ekseriyetle 25-45 yaşları ortasındaki üreme çağındaki bayanlarda görülen endometriozis, her 10 bayandan birini etkileyen, yaygın bir hastalık. Çeşitli teoriler öne sürülse de oluşum nedeni şimdi bilinmeyen endometriozis; adet devrinde sancı, münasebet esnasında ağrı ve kronik kasık ağrısı üzere sıkıntılara yol açarak ömür kalitesini epeyce düşürebiliyor. Dahası üreme sıhhatinde sorunlar oluşturarak gebe kalmayı önleyebiliyor, hamilelik oluşsa bile düşüğe neden olabiliyor. O denli ki endometriozis tanısı konulan bayanların yüzde 30-50’sinde infertilite, toplumdaki bilinen ismiyle kısırlık tespit ediliyor. Acıbadem Fulya Hastanesi Bayan Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Hale Göksever Çelik,günümüzde yardımcı üreme tedavileri ile endometriozis hastalarının anne olma bahtını yakaladıklarını belirterek “Endometriozis infertilitenin esas nedenlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Lakin ülkemizde bayanların birden fazla adet periyodunda yaşanan ağrıları olağan kabul ettikleri için hastalık sinsince ilerleyerek anne olmayı önleyecek noktaya ulaşabiliyor. Hasebiyle her bayanın nizamlı jinekolojik muayenesini aksatmaması ve adet devrinde yaşanan ağrılarda tabibe başvurması hem ömür kalitesi hem üreme sıhhati için çok kıymetlidir.” diyor.
Tanı konulması 7-10 yılı bulabiliyor
Endometriozis hastalığına özgü spesifik bir belirti olmadığı için erken teşhis bilhassa adet periyodunda yaşanan ağrı üzere şikayetlerin dikkate alınması ve tabibe başvurulması ile mümkün oluyor.Doç. Dr. Hale Göksever Çelik,endometrizisin diğer hastalıklarla ortak belirtilere sahip olması,adet sancılarının hastalar tarafından çok önemsenmemesi ve endometriozis farkındalığının az olması nedeniyle teşhiste ortalama 7-10 yıllık gecikmeler yaşandığına dikkat çekiyor.
Anne olma talihini etkileyen etkenlerden biri
Kadınlarda ovülasyon, yani yumurtlama sıkıntıları, tüplere ve rahme ilişkin sorunlar infertilite problemine yol açabiliyor. Ayrıyeten birtakım bayanlarda hamileliği önleyecek rastgele bir sorun olmadan da infertilite görülebiliyor. Endometriozis; tüplerde oluşan yapışıklıklar, tüplerin hareketliliğinde bozulmalar ve yumurtalık kalitesinde düşme üzere düzeneklerle infertiliteye neden olabiliyor. Endometriozisi olan bayanların bir kısmında hiçbir belirti ve bulgu görülmez iken adet devrinde sancı, bağ esnasında ağrı, kronik kasık ağrısı ve gebe kalamamak, tabibe en sık müracaat nedenlerini oluşturuyor.
Doğru tedavi hamilelik bahtını artırıyor!
İnfertilite meselesinde hamileliğin nasıl planlanacağına hasta bazında karar veriliyor ve tedavi bireye mahsus planlanıyor. Bayanın yaşı, yumurtalık rezervi, tüplerin açık olup olmaması, rahimde yer kaplayan bir oluşumun (polip, myom, vs) varlığı ve eşin sıhhat durumu, hamilelik bahtını etkileyen faktörleri oluşturuyor. Bayan Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Hale Göksever Çelik,tüm bu etkenlerin değerlendirilip hamileliğin zaten oluşma talihinin görüldüğü hastalara muhakkak bir mühlet tanındığını belirterek, “Hamilelik başarısı olmayan durumlarda ise aşılama ve tüp bebek tedavisi üzere yardımcı üreme tedavileri ile endometriozisten farklı infertilite sorunu olan bayanlar kadar hamilelik başarısı elde edebiliyoruz. Endometriozis hastalarında tedavi sonrasında gebe kalma talihi yaşa bağlı olarak değişmekle birlikte yüzde 50-60’lara kadar yükselebiliyor.” diyor.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
