DEVA Partisi Sözcüsü İdris Şahin, partisinin genel merkezinde yaptığı basın açılamasında Ukrayna krizini ve Ahlatlıbel Zirvesi’ni kıymetlendirdi. Ukrayna’daki gelişmeleri telaşla takip ettiklerini söyleyen Şahin şu tabirleri kullandı:
‘Bu kadar silik bir diplomasi asla kabul edilemez’
“Krizin diplomasi ve diyalog yoluyla çözülmesi, bölge istikrarı ve güvenliği açısından son derece kıymetlidir. Ukrayna’nın toprak bütünlüğünün ve egemenliğinin korunması memleketler arası hukukun gereğidir. Türkiye’yi bu kadar yakından ilgilendiren bir mevzuda, hiçbir fotoğraf karesinde yer almamızı, diplomasimiz açısından kederle izliyoruz. NATO üyesi olarak, bu kadar silik bir diplomasiyle hareket etmemiz asla kabul edilemez. Altı boş bir arabuluculuk atılımıyla Rusya-Ukrayna krizine müdahil olmaya çalıştık. Artık ağır diplomasi kanallarını çalıştırmak için savaş çıkmasını mı bekliyoruz?”
‘NATO’da ve bölge ülkeleri nezdinde acil teşebbüslerde bulunun’
“Uzman ve liyakat sahibi diplomatlarımızla, beklenen bir savaşın önüne geçmek için ivedilikle diplomatik seferberlik başlatın. Üyesi olduğumuz NATO’da ve bölge ülkeleri nezdinde, savaşın önlenmesi ve muhtemel bir insanlık dramının önüne geçilmesi için acil teşebbüslerde bulunun.”
DEVA’dan bakanlıklara davet: ‘Muhtemel krizlere karşı tedbirler alın’
Türkiye’nin buğday ithalatının yüzde 90’ını Rusya ve Ukrayna’dan karşıladığını, 10 milyar dolar turizm geliri elde ettiğini ve doğal gazda Rusya’nın en kıymetli tedarikçilerden birisi olduğunu hatırlatan Şahin kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Yarım metre bahçe takım biçiyor diye tarım bakanı yapılan Sayın Bekir Pakdemirli, olası buğday krizini önlemek için hangi önlemleri almaktadır? Türkiye, yüzde 300–400 artış gösteren gübre fiyatlarıyla, bu türlü bir krizle nasıl gayret edecektir? Sayın Pakdemirli misyonu haricinde sağa sola laf yetiştirmeyi bırakıp kendi işini yapmalı; Sayın Cumhurbaşkanı’ndan talimat beklemeden, beklenen bir buğday krizine karşı acil önlemler almalıdır. Rusya-Ukrayna savaşıyla yaşanabilecek bir güç krizine karşı güç bakanlığımız tedbir almakta mıdır? Yoksa Sayın Güç Bakanı Fatih Dönmez, iş işten geçtikten sonra tekrar milletimizden helallik mi isteyecektir?”
‘Hukukun üstünlüğü ismine birinci cemre 12 Şubat’ta düştü’
“Altı değerli genel liderin ‘Ahlatlıbel Zirvesi’ bütün Türkiye’ye umut oldu. 12 Şubat deklarasyonuyla tünelin ucundaki ışık göründü, milletimizin umutları yeşerdi, demokrasi baharının sıcak rüzgarları esmeye başladı. Türkiye’mize hukukun üstünlüğü ismine birinci cemre o gün düştü.”
‘Yol haritasını 84 milyon daima birlikte belirleyeceğiz’
“Altı sayın genel liderin Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’in detaylarını paylaşacağı 28 Şubat pazartesi gününü milletçe iple çekiyoruz. Bu sistem; Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi ismi verilen keyfî ve kural tanımaz idare anlayışına son verecek. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem ülkemiz için güçlü iktisat demek. İşsize iş demek. Memleketler arası münasebetlerde saygın bir Türkiye demek. Kaliteli eğitim ve idare anlayışı demek. Personel, memur, emekli, esnaf, endüstrici, sanatçı, bütün sivil toplum, 84 milyon, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’in yol haritasını daima birlikte belirleyeceğiz.”
‘Yandaş medyanın manşetleri siyasetin değil, psikiyatrinin konusu’
“12 Şubat Deklarasyonu sonrası iktidarın kendisi, küçük ortağı ve yandaş medyanın temelsiz algı operasyonları tekrar gürültü ve etraf kirliliğine neden oldu. Biz, yandaş medyanın ‘Ahlatlıbel Zirvesi’ sonrası attığı manşetlerin, siyasetin değil, psikiyatrinin konusu olduğunu düşünüyoruz. Türkiye’yi yönetemeyenlerin, her işi sehven yapıp ellerine yüzlerine bulaştıranların algıyı yönetmeye çalışmaları ibretliktir. Gülünç duruma düşmektedirler.”
‘AİHM kararlarına ‘Tanimazük’ diyenlerin milletin zekasıyla dalga geçmeye hakkı yok’
“Daha Avrupa Kurulu ile Avrupa Parlamentosunun farkını bilmeyenlerin, AİHM kararlarının Türkiye’de anayasal teminat altında olduğunu bilmeyenlerin, kendi hakları kelam konusu olduğunda AİHM’e gidenlerin, lakin vatandaşının hakkı kelam konusu olduğunda AİHM kararlarını ‘tanimazük’ diye bağıranların milletimizin aklıyla, zekasıyla, ferasetiyle dalga geçmeye asla hakları yoktur.”
‘Millet, zekasıyla alay edenleri sandığa gömecektir’
“Her seçim, vicdanındaki dehasıyla, kuyumcu hassasiyetiyle tartarak oy veren milletimiz, zekasıyla alay edilmesinin hesabını soracaktır. Zekasıyla alay edenleri birinci seçimde sandığa gömecektir. Milletimizin zekasına da ferasetine de güveniyoruz.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
