Başkan Soyer yönetmeliğin iptali için dava açıldığını duyurdu
İzmir Büyükşehir Belediyesi zeytinlik alanlarda madencilik faaliyetleri yürütülmesinin önünü açan yönetmelik değişikliğine karşı yürütmenin durdurulması ve iptali istemiyle Danıştay’a başvurdu. Davayla ilgili Lider Tunç Soyer, “Zeytinliklerimizi ranta kurban ettirmeyeceğiz” dedi.
Enerji ve Alışılmış Kaynaklar Bakanlığı’nın Maden Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliği’nin Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmesinin akabinde harekete geçen İzmir Büyükşehir Belediyesi, Danıştay’a başvurdu. Büyükşehir Belediyesi zeytinlik alanlarda madencilik faaliyetlerinin önünü açan yönetmeliğin yürütmesinin durdurulması ve iptalini istedi.
Yönetmelik kanunlara aykırı
İzmir Büyükşehir Belediyesi hukukçuları tarafından hazırlanan dava dilekçesinde, Anayasa’nın ilgili hususları hatırlatıldı. Dava konusu idari sürecin hukuka ters olduğu belirtilirken, 9 unsurluk münasebet listesinde özetle şu tabirler kullanıldı: “Dava konusu Yönetmelik kararı; Anayasa, 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerin Aşılanması Hakkındaki Kanun, 5403 sayılı Toprak Muhafaza ve Arazi Kullanımı Kanunu, 3194 sayılı İmar Kanunu ve bahisle ilgili Yönetmeliklere karşıt olarak ihdas edilmiştir. Bu nedenle iptali ve uygulanması durumunda geri dönüşü mümkün olmayan ziyanlar doğuracağından yürütmesinin durdurulması gerekmektedir. Dava konusu süreç, madenlere yönelik olduğundan Güç ve Alışılmış Kaynaklar Bakanlığı tarafından tesis edilmiş ise de esasen Tarım ve Orman Bakanlığı yetki ve sorumluluğunda olan bir bahse ilişkindir.”
Cevap beklenmeden yürütme durdurulsun
Yürütmenin durdurulması ve iptali tarafındaki taleple ilgili ise “İşlem açıkça hukuka terstir. 2577 sayılı İdari Yargılama Metodu Kanunu (İYUK) 27’nci husus şartları gerçekleşmiştir. Davalı bakanlığın açıkça hukuka ters sürecinin uygulanması halinde, zeytinlik alanların tahrip olacağı, zeytin ağaçlarının yok olma tehdidiyle karşı karşıya kalacağı, bu durumun çevresel tesirler nazara alındığında tabiatımıza önemli ziyanlar vereceği gerçeği karşısında telafisi imkansız ziyanlara yol açabileceğinin kabulü gerekmektedir. Bu nedenle acilen ve davalıların yanıtları beklenmeksizin yürütmenin durdurulmasına karar verilmesini talep etmekteyiz” sözlerine yer verildi.
Zeytinliklerimizin talan edilmesi kabul edilebilir değildir
İzmir Büyükşehir Belediyesi Ziraî Hizmetler Dairesi Başkanlığı da mevzuyla ilgili şu görüşü paylaştı: “Türkiye, sofralık ve yağlık zeytin üretiminde dünyada birinci sıralarda yer alan üretici pozisyonundadır. Daha da değerlisi Akdeniz zeytin ağacının genetik anavatanıdır. Ülkemizde yaklaşık yüzbinlerce çiftçi ailesi geçimini tümüyle zeytincilikten sağlıyor. Zeytin ve zeytinyağı bölümü bütün olarak düşünüldüğünde 6-7 milyon yurttaşımız geçimini bu bölümden sağlıyor. Zeytin ağaçları, ekolojik istikrarın devamlılığı açısından da hayli değerli bir rol üstleniyor. Zeytin ağaçları atmosferde karbondioksit düzeyini azaltarak etrafa yararının yanında yaban hayatı ve kuşlar üzere pek çok canlı tipi için hayat alanı. Dünyamız iklim krizi ve etraf kirliğine yönelik yenilenebilir güç kaynaklarına yönelirken, hala fosil yakıt kaynaklı maden ocakları açabilmek ismine zeytinliklerimizin talan edilmesi kabul edilebilir değildir. İklim kriziyle ortaya çıkan en kıymetli sıkıntılardan biri de besin krizi olacaktır. İklim krizi, besin yoksunluğu, etraf kirliliği, ekosistem istikrarının bozulması sonucu ortaya çıkacak doğal felaketler çocuklarımıza bırakacağımız miras olmamalıdır.”
“Ölüm fermanı en güzel ihtimalle cahillik”
İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer, toplumsal medya hesabından yaptığı açıklamada “Zeytin ağaçlarımızı maden ocaklarına kurban etmek isteyenler, zeytinyağımızın ülkemize yetmeyeceğini düşünmüş olacak ki ihracatını kısıtladı. Yürütmeyi durdurma talebiyle yönetmeliğin iptali davasını açtık. Zeytinliklerimizi ranta kurban ettirmeyeceğiz” tabirlerini kullandı.
Yönetmelik ne içeriyor?
Güç ve Natürel Kaynaklar Bakanlığı’nın Maden Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliği’ne nazaran elektrik üretimi için yürütülen madencilik faaliyetlerinin tapuda zeytinlik olarak kayıtlı alanlara denk gelmesi ve faaliyetlerin diğer alanlarda yürütülmesinin mümkün olmaması durumunda, zeytin alanının madencilik faaliyeti yürütülecek kısmının taşınmasına, alanda madencilik faaliyetleri yürütülmesine ve bu faaliyetlere ait süreksiz tesisler inşa edilmesine kamu faydası dikkate alınarak Bakanlıkça müsaade verilebilecek. Bu kapsamda, zeytinlik alanın kullanılabilmesi için madencilik faaliyeti yürütecek kişinin, faaliyetlerin bitiminde sahayı rehabilite ederek eski haline getireceğini taahhüt etmesi gerekiyor. Sahanın taşınmasının mümkün olmadığı durumlarda ise madencilik faaliyetleri bitiminde sahanın rehabilite edilerek eski haline getirilmesi, Tarım ve Orman Bakanlığı’nca uygun görülecek alanda dikim normlarına uygun, faaliyet yürütülecek saha ile muadil büyüklükte zeytin bahçesi tesisinin taahhüt edilmesi koşulu bulunuyor. Zeytin alanının taşınmasına ait tüm masraflardan ve zeytin alanının taşınmasından kaynaklanan tüm taleplerden madencilik faaliyeti yürütmesi tarafında lehine karar verilen kişi sorumlu olacak.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
