Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dost ve müttefik Almanya ile siyasi, ekonomik, askeri, kültürel ve insani boyutları bulunan esaslı ilgiye büyük değer atfettiklerini belirtti.
“Türk-Alman Üniversitesi Eğitimde 10. Yıl Kutlamaları ve Merkez Kütüphane Açılış Töreni”, üniversitenin Beykoz’daki yerleşkesinde yapıldı.
İstiklal Marşı ve hürmet duruşu ile başlayan merasimde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gönderdiği ileti okundu.
Erdoğan bildirisinde, iştirakçileri selamlayarak, açılışı yapılan Merkez Kütüphanesi’nin üniversiteye güzel olmasını diledi.
Kütüphaneye Mevlüde Genç’in isminin verildiğini aktaran Erdoğan, “Mevlüde Genç hanımefendiyi ve 1993 Solingen faciasında kaybettiğimiz aile fertlerini rahmetle yad ediyorum. Bu sene 10. kuruluş yıl dönümünü kutlayan Türk-Alman Üniversitesinin bütün mensuplarını kutluyor, her birine farklı ayrı üstün muvaffakiyetler temenni ediyorum.” sözlerini kullandı.
Mesajında Almanya ile dostluk konusuna değinen Erdoğan, şöyle devam etti:
“Dost ve müttefik Almanya ile siyasi, ekonomik, askeri, kültürel ve insani boyutları bulunan esaslı bağlarımıza büyük değer atfediyoruz. Almanya’da yaşayan 3 milyondan fazla insanımızı iki ülke ortasında beşeri bir köprü olarak görüyoruz. Türkiye’ye yerleşen Alman vatandaşları ve günden güne büyüyen ticari ilgilerimiz aramızdaki dostluğun en bariz göstergeleridir. İki ülke ortasındaki işbirliğini akademiye taşıyan Türk-Alman Üniversitesi bugün 5 fakülte, bir yüksekokul ve iki enstitüsü ile kuruluş gayelerini gerçekleştirme yolunda emin adımlarla ilerlemektedir. Tarih boyunca her vakit irtibat, işbirliği ve dayanışma içinde olmuş Türkiye ile Almanya ortasındaki dostça münasebetlerin bundan sonra daha da güçleneceğine yürekten inanıyorum. Bu hislerle eğitimde 10’uncu yılınızın ve merkez kütüphanenizin iyi olmasını diliyor, sizleri hürmetle, sevgiyle selamlıyorum.”
Yükseköğretim Şurası (YÖK) Lider Vekili Prof. Dr. Haldun Göktaş, 100. yılının kutlandığı Cumhuriyet’in kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün gençlere yönelik “Yükselen yeni jenerasyon, istikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz.” kelamlarını anımsattı.
YÖK’ün nitelikli insan kaynağının yetişmesine verdiği kıymet ve kıymetin milletlerarasılaşma stratejisiyle ortaya konulduğunu lisana getiren Göktaş, şöyle konuştu:
“Uluslararası öğrenci ve öğretim elemanlarının yükseköğretim sistemimize dahil olmalarını kolaylaştıracak siyasetler büyük kıymet taşımaktadır. Yükseköğretime erişim ne kadar kolay olursa dünya genelinden Türk yükseköğretim sistemine talep de bir o kadar fazla olacaktır. Talepte meydana gelecek artışın, yükseköğretim sistemimizin kalitesinin artmasına olumlu katkı sağlayacağı muhakkaktır. Münasebetiyle öncelikli gayelerimizden birisi, yükseköğretime erişimi kolaylaştırarak dünyanın başarılı öğrencilerini ve öğretim elemanlarını mümkün olduğunca yükseköğretim alanımıza kazandırmaktır. Yükseköğretimde kaliteyi artıracak siyasetler üretmek suretiyle Türk yükseköğretim alanının daha yeterli pozisyona getirmek için eforlarımız sürmektedir.”
Türk-Alman Üniversitesinin YÖK’ün milletlerarasılaşma stratejisinin emel ve amaçlarıyla uyumlu olduğunu belirten Göktaş, üniversitede çok sayıda nitelikli öğretim elemanı olduğunu, milletlerarası standartta eğitim verildiğini, öğrencilerin milletlerarası değişim programlarıyla teşvik edildiğini anlattı.
Üniversitede öğrencilere verilen hizmetlere değinen Göktaş, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“YÖK olarak Türk-Alman Üniversitesi projesini her vakit desteklediğimizi ve her türlü imkanı sağladığımızı söz etmek isterim. Araştırma odaklı, çok lisanlı, milletlerarası eğitim ve kültürlerarası bağlantıyla ön plana çıkan Türk-Alman Üniversitesi, eğitim-öğretim ve araştırmanın yanında iki ülke ortasındaki bilimsel, siyasi, toplumsal işbirliğine de büyük katkı sunmaktadır. Üniversitede yapılan her türlü akademik çalışma Türk-Alman ilgileri bakımından da büyük ehemmiyet arz etmektedir. Almanya ile siyasi, ekonomik ve tarihi bağlantılarımızın yanı sıra akademik alandaki işbirliğimiz de büyük değer ve mana taşımaktadır. Ayrıyeten Almanya’da Türk kökenli yurttaşlarımızın varlığı, iki ülke ortasında güçlü bağlar kurmaktadır.”
Göktaş, kütüphaneye 1993’te Almanya Solingen’de Neonaziler tarafından meskeninin kundaklanması sonucu 5 yakınını kaybeden aktivist Mevlüde Genç’in isminin verilmesinden de duyduğu memnuniyeti lisana getirerek, “Mevlüde Genç, Almanya’daki Türk kökenli yurttaşlarımızı ve toplumsal barışı temsil eden değerli sembol isimlerden olmuştur ve ismi Türk-Alman Üniversitesi kütüphanesinde yaşayacaktır. Türk-Alman Üniversitesi bu istikametiyle de her boyutta Türk-Alman alakalarının ve dostluğunun yaşadığı ve yaşatıldığı kıymetli bir platform pozisyonundadır.” dedi.
Protokol konuşmalarının akabinde Göktaş, Almanya Federal Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Johannes Regenbrecht, Almanya Federal Meclis Lider Yardımcısı Aydan Özoğuz, Türk-Alman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemal Yıldız ve merhume Mevlüde Genç’in yakınlarının iştirakiyle kurdele kesilerek Mevlüde Genç Kütüphanesi’nin açılışı yapıldı.
Programda daha sonra “Hocaların ve Öğrencilerin Gözüyle Türk-Alman Üniversitesi” başlıklı panel düzenlendi.
“Türk-Alman Üniversitesi Eğitimde 10. Yıl Kutlamaları” aktiflikleri yarın da devam edecek.
