Aziz milletim, bedelli arkadaşlarım, değerli konuklar sizleri en kalbi hislerimle selamlıyorum.
Bu planın odağında elbette Türkiye Yüzyılı amacı vardır. Etrafa hassas, yüksek katma bedel üreten, istikrarlı, müreffeh gelecek için bu adımın iyi olmasını diliyorum.
Bir değerli düzenleme de 2024 bütçesidir. Amaçlarımızın tamamlayıcısı olarak görüyoruz. Kentlerimizin sarsıntıya hazırlanması çalışmasıdır. Acıları unutturma gayreti vardır. Bu bir taktiktir. Acıyı birinci günkü tazeliği ile yüreğimizde hissediyoruz. Bu felaketi her vakit gündemimizin birinci sırasında tutacağız. Kentlerimizi eskisinden uygun düzeye getirene kadar çalışacağız. Bu kararlılığımızı 2024 bütçesinde görmek mümkündür.
İstihdamı artırırken başka yandan enflasyonla uğraş içindeyiz. Türkiye ne büyümesinden taviz verir ne de enflasyona teslim olur.
Hepsinin üstesinden geleceğiz. Yatırımcısından çalışanından üreten her kardeşimizin sorunu bizim sıkıntımızdır. Her emeklimizin derdi bizim problemimizdir. Ailesinin tüm yükünü omuzlayan her mesken hanımının kaygısı bizim kaygımızdır. Her gencimizin beklentisi bizim sorumluluğumuzdur.
Cep telefonu ve bilgisayar takviyesi ile 10 GB internet kelamımızı tuttuk. Kararın gençlerimize iyi olmasını diliyorum.
Biz Türkiye Cumhuriyetini demokrasisi, iktisadı ile 21 yılda kat be kat büyüttük. 100. yılına kavuşacak cumhuriyeti fedakarlıklarla değil Menderes ve Özal’ın açtığı yoldan giderek milletimiz ile buluşturan biz olduk.
Önümüzdeki periyotta daha fazlasını milletimize kazandırmak bizim namus borcumuzdur. Gelip süreksiz dertlerin kazanımlarımızın üstünü örtmesine istek göstermedik. Hiçbir hayali, vizyonu, programı olmadan yalnızca bu arzi tablodan cüret alanlara hayal görenleri gerçeklerle uyandıracağımız günler yakındır.
Milletimizin gönlüne girmemiz gerekiyor. Istırap çeken vatandaşımızı gerçek belediyecilikle buluşturmak asli vazifemizdir. Kaç zaferlere imza atan AK Parti olarak bir kere daha bu başarıyı göstereceğiz.
Her hususta olduğu üzere mahalli seçim çalışmalarında da partimizin lokomotifi oluşturacağına eminiz. Başladığımız yeri sağlam tutmazsak gittiğimiz istikameti doğrultamayız. Sizlerden bu ağır yükün şuuru ile seçime hazırlanmanızı bekliyorum. Kendi çıkarları ile hareket etmek bize yakışmaz. Türkiye büyüdükçe biz de büyüdük. 2024 Mart’ına kadar daima birlikte çok çaba göstereceğiz.
Terörle uğraşta daimi gündemimiz ve önceliğimizdir. Kahraman ordumuz destan yazmayı sürdürüyor. Irak ve Suriye Kuzeyinden terör tehditlerini bertaraf etme konseptini geliştirerek uyguluyoruz. Tezkereye takviye veren siyasi parti ve vekillere teşekkür ediyorum. Tezkerenin yürürlüğe girmesi ile terörle uğraş güç kazandı. Tezkereye hayır diyenleri milletimiz affetmeyecektir. Bir gece aniden gelebiliriz diye söz ettiğimiz operasyonlarla projeleri çökertecek teröristlerin başını ezeceğiz.
Türkiye’ye rahatsızlık verdiği için kendi topraklarında faaliyet gösteren örgüt mensuplarını koruyanların bir gün hakikati göreceklerini ümit ediyoruz. Her ne kadar onlar devlet olmanın, hukukun koşullarına uymasalar da biz kendi vakarımızın gereklerini yerine getirmekten vazgeçmeyeceğiz. Kirli kampanyalara karşı hal koymaya devam edeceğiz. Bu onurlu duruşu günübirlik çıkarlara değişmeyeceğiz. Filistin’deki zulme karşı unsurlu yaklaşım en somut örneğidir.
Son yaptıkları toplantıda bir ortaya gelip tüm batı Hamas’ı bir terör örgütü olarak görüyor. İsrail sen bir örgüt olabilirsin zira bu batının sana borcu çok lakin Türkiye’nin sana borcu yok. Hamas bir terör örgütü değil toprağını müdafaa gayreti veren bir kurtuluş ve mücahitler kümesidir.
İsrail çocukları öldürüyor. Bu çocukların öldürülmesine asla müsaade edemeyiz zira biz insanlıktan nasibimizi aldık. Bunu Davos’ta o zamanki başbakanlarına söylemiştim, siz öldürmeyi çok âlâ bilirsiniz demiştim. O günden bu yana Davos’a bir daha gitmedim.. O gün benimle olan 2 arkadaş, bugün biri bir siyasi partinin başında. Gerimden geliyorlar. İşte artık yandık diyorlar. Ne oldu yandık mı? Biz dimdik ayaktayız. Ancak siz yandınız, hiçbir şeye yar olmadınız ve olmayacaksınız da. CHP’nin koltuğuna sığınmak size hiçbir şey katmadı. Biz ise bu yolda dimdik yürüyoruz. Hayatımda bir sefer Netanyahu’nun elini sıktım, Türkevi’nde Amerika’da. Düzgün niyetimizi suistimal etti. İsrail’e gitme projemiz vardı, iptal ettik. Yeterli niyetimizi suistimal ettiler.
Ey İsrail bu baş ile bir yere gidemezsin. Yanına ister ABD’yi al ister batıyı. Amerika da kaybedecektir. Bütün sıkıntı adil bir dünyanın kurulmasından geçer. Anne babaların çocuklarının naaşına sarıldığı bir dünyada kimse huzur içinde uyuyamaz. Mahzur olmayan her ülke için de geçerlidir. bu katliamlarla mukayese edilemeyecek aksiyonlar üzerinden gerçeğe sırtını dönenlerin durumunu konuşma vakti geldi. Akınlara mazeret üretmek batının kanlı tarihinden devraldığı mirastır.
Biz tarihte ırkçılık yapmamış tek halkız. Bunu en yeterli Museviler bilir. Üniversite öğrencilerini, akademisyenleri, tehditle susturmaya çalışanlar bunlar değil mi? Yalnızca bu onurlu hallerinden ötürü yaşadıkları ülkelerde kahra düşen öğrencilere ülkemizin kapılarının açık olduğunu belirtmek istiyorum. Daha dün Ukrayna’daki savaşta dünyayı ayağa kaldıranların Gazze’de duvar kesilmesi bu riyakarlığın en somut sözüdür.
Canlı kalmış ölülerle dolu dünyada biz hakikati haykırmaya, siyasi hatta gerekirse askeri tedbirleri hayata sokmaya devam edeceğiz. Ne yapabiliyorsak yapacağız. İnancımızın gereği olan duruşumuzdan taviz vermeyeceğiz. Filistin’e yarar getirmeyecek adımlara tevessül etmeyeceğiz. Gerisinde binlerce yıllık devlet aklı olan Türkiye Cumhuriyeti’yiz biz.
Gazze’de yaşanan katliamın gerisindeki failler İsrail’e sınırsız takviye verenlerdir. Onları teşvik edenlere sesleniyorum. Gazze’de siviller öldükçe bölgemize gönderilen uçak, gemi barış getirmeyecektir.
Ayrıntılar geliyor…
