Gazze’deki İsrail zulmüne reaksiyon gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan “360 kilometre kareye sıkışmış 2 milyon insanın elektriğini suyunu yakıtını besinini kesmek en temel insan haklarının ihlalidir.” dedi.
Erdoğan “1967 sonlarında başşehri Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devleti kurulmadan bölgeye huzur gelmeyeceğini görmüş olduk.” tabirlerini kullandı.
Medeniyetlerin beşiği, tarih ve kültür kenti İstanbulumuza hepiniz beğenilen geldiniz.
Köklü geçmişimize karşın ilgilerimizde bir periyot fetret periyodu yaşadık. Bir formda Afrika halklarıyla irtibatlarımızı muhafazaya uğraş ettik. 2002 yılında ülkeyi yönetme sorumluluğumuzu üstlendiğimiz münasebetlerimizin gelişmediği bölgelere öncelik verdik. Kıta ülkelerinin birçoklarıyla olan münasebetlerimizin düzeyi ne bize ne de Afrikalı kardeşlerimize yakışmıyordu. Afrikalı kardeşlerimizle tekrar kucaklaşırken işbirliklerimizi kazan-kazan biçiminde ilerletmeye çalıştık.
Afrikalı kardeşlerimizle göz hizasında bağlantı kurmaya birbirimizi daha çok anlamaya uğraş ettik.
Afrika’ya yönelik kibirli bakışları elimizin karşıtıyla ittik. Tarihinde sömürgecilik lekesi bulunmayan bir millet olarak hiçbir ayrım yapmadan Afrika halklarını bağrımıza bastık.
Düzenlediğimiz 3 Türkiye-Afrika İştirak Tepesi’yle ülkemizin ciddiyetini açıkça ortaya koyduk.
Türkiye Afrika ve Afrika halklarına sırtını dönmedi. Kıtadaki özgürlük hareketlerini güçlü bir formda destekledi.
Afrika milletimizin kalbinde olduğu üzere dış siyasetimizde da her vakit özel bir yere sahip.
Afrikalı muhataplarımın söylediği kelamın ne kadar gerçek olduğunu deneyim ettim. Bir kere Afrika’ya giden her vakit gitmek istermiş. Biz de ne Afrika’dan ne Afrikalı kardeşlerimizden asla kopmadık, kopamadık. Tıpkı halde, kıtanın dört bir yanından dost devlet ve hükümet liderlerini ülkemizde ağırlamaktan gurur yaşadık. Ankara’da 38 Afrika ülkesinin büyükelçiliğine konut sahipliği yapmaktan gurur duyuyoruz.
Kıta ile 2033 yılında 5,4 milyar dolar olan ticaret hacmi geçen yıl sonu 41 milyar dolara çıktı. Direkt yatırımlarımız 10 milyar doları aştı.
Büyükelçi sayımız 44’e yükseldi.
Afrika coğrafyasının muvaffakiyetini kendi başarımız olarak addediyoruz. G20 üyeliğine en başından beri takviye verdik. Afrika Birliği’nin üye olmasını memnuniyetle karşıladık. Afrika kıtasının global sistemde hak ettiği yeri alması için gereken her türlü katkıyı sağlayacağımızı söylemek isterim.
Ukrayna-Rusya savaşının birinci gününden beri barış için çalıştık çalışıyoruz. Gazze’de en temel insan hakları ihlal edildi. Sivillere saldırıyı asla kabul etmeyiz.
360 kilometre kareye sıkışmış 2 milyon insanın elektriğini suyunu yakıtını besinini kesmek en temel insan haklarının ihlalidir.
Gerginliğin bölgeye yayılma ihtimalinden kaygılıyız. Refah hudut kapısından geçişlere müsaade verilmeli. İnsani yardımların kesilmesi yeni bir utanç vesikası olarak bu kararı alanların hızına yapışmıştır.
Rehineler için temaslarımızı ağır formda sürdürüyoruz.
İnsani yardım uçağımızı bu sabah gönderdik. Birinci yardım gereci taşıyan uçak bugün saat 12 prestijiyle havaalanına indi. AFAD Liderimiz yeni yardım materyallerinin bölgeye sevkiyle ilgili çalışmalarını sürdürüyor. Birebir halde Katar, Suudi Arabistan bunu yaparken ABD, İngiltere uçak gemisi göndermeyi konuşuyor. İnsan hakları beyannamesinde sanki bunlar var mı? Biz dertleniyoruz. Şayet insan hakları üniversal beyannamesine zerre kadar hürmetiniz varsa sanki buraya ne üzere bir yardımda bulunabiliriz bunu konuşmaları lazım. Gazze’ye insani yardımlarımızı ulaştırmaya devam edeceğiz.
Tüm tarafları aklı selime davet ederek, kalıcı barışı görüşmeye davet ediyoruz. Gerek bakanım, gerekse MİT liderim temaslarımızı ağır bir halde sürüyor. Bilhassa bir mevzuyu söz etmem lazım Gazze şu an prestijiyle mazlumdur, mağdurdur. Lakin İsrail’in bu türlü bir mazlum durumu kelam konusu değil. Gazze’de çocuklar anneler ölüyor biz bu durumdan sıkıntılıyız.
Amerika’nın Dışişleri Bakanı ‘İsrail’e ‘bakan’ sıfatıyla değil, Yahudi sıfatıyla yaklaşıyorum’ diyor bu nasıl bir siyaset anlayışıdır. Karşı taraf da ‘Müslüman olarak yaklaşıyorum’ derse ne diyeceksin. Bak biz Yahudi, öbür tarafta Türk şu bu demiyoruz. Karşındakine insan sıfatıyla yaklaşacaksın. O çocukların halini görmüyor musun, şehit edilen yavruları görmüyor musun? Ben seninle bakan sıfatıyla değil bir Yahudi olarak konuşuyorum diyor.
1967 hudutlarında başşehri Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devleti kurulmadan bölgeye huzur gelmeyeceğini görmüş olduk.
Biz ABD’yle NATO’da birlikte değil miyiz? ABD SİHA’mızı düşürdü mü? Nasıl bu türlü bir şey yapabilirsin?
Ayrıntılar geliyor…
