Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliği New York Ofisi Yöneticisi Craig Mokhiber, BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk’e hitaben kaleme aldığı mektubunda, Gazze’de yaşananlar hakkında çarpıcı tabirler kullandı. Mektubunda vazifesinden ayrılacağını belirten Mokhiber, “Bir kere daha gözlerimizin önünde bir soykırımın işlendiğine şahit oluyoruz ve çalıştığımız kuruluş (BM) bunu durdurmak için aciz duruyor” çıkışını yaptı. Mokhiber, Tutsiler, Bosnalı Müslümanlar, Yezidiler ve Arakanlı Müslümanlara yönelik “soykırımlar” konusunda da çalıştığının altını çizerek, “BM’nin var olduğu devirde, Filistinlilere yönelik arka arda cinayet ve zulüm dalgalarında da bu bu türlü oldu. Yüksek Komiser, bir kere daha başarısız oluyoruz” formunda konuştu. Mokhiber, Gazze’de sivillere ilişkin konutlar, okullar, kiliseler, mescitler ve sıhhat kurumlarının “canice hücuma uğradığını ve binlerce sivilin katledildiğini” belirtti.
Irk münasebet gösterilerek işgal altındaki Kudüs dahil Batı Şeria’daki konutların büsbütün gasp edildiğini aktaran Mokhiber, bu meskenlerin Yahudi yerleşimcilere tekrar tahsis edildiğini ve bu süreçte İsrail askerlerinin de “yerleşimcilerin katliamına eşlik ettiğini” söyledi. Mokhiber, “Tüm bu topraklarda (Filistin), apartheid karar sürüyor” dedi.
Gazze’de yaşananların “Ders kitaplarına girecek soykırım vakası” olduğuna dikkati çeken BM yetkilisi, “Filistin’deki Avrupalı, etnik milliyetçi, yerleşimci sömürge projesi, Filistin’de yerli Filistin ömrünün son modüllerinin süratle yok edilmesine yönelik son kademesine girdi. Dahası ABD, İngiltere ve Avrupa’nın birçok bu müthiş taarruzun büsbütün cürüm ortağıdır. İsrail’in zulümleri için siyasi ve diplomatik kılıf sağlıyorlar” değerlendirmesini paylaştı. BM Güvenlik Kurulunun (BMGK) sistemine de tenkitler yönelten Mokhiber, “BMGK’nin esirgeyici uygulama gücü, ABD’nin inadıyla bir defa daha engellendi. BMGK itirazların saldırısı altında ve insan hakları sistemimiz da organize bir teşkilatın karalayıcı atakları altında” değerlendirmesini paylaştı.
Mektubunda, Batı medyasının, Filistin konusundaki tavrını da eleştiren Mokhiber, “Bu soykırım periyodunda, tıpkı Ruanda’da Milles Collines radyosunda olduğu üzere, bu aktörlerin hepsinden hesap sorulmalı” davetinde bulundu.
Filistin’de barışın sağlanması için BM’nin 10 kıymetli noktaya odaklanması gerektiğini tabir eden Mokhiber, bunları, net bir vizyon belirleyerek yasal hareketler çerçevesinde adımların atılmasının yanı sıra “insan hakları temelinde oluşturulacak bir devlet yapısıyla apartheid ile çaba, Filistinlilerin işgal altındaki topraklarına geri dönüşünü sağlama, gerçekler ve adalet temelinde, güvenirliliğini yitiren Batılı güçler dışında adil arabulucular bulma, başta İsrail’in nükleer ve kimyasal silahlardan arındırılarak bölgenin silahsızlandırılması ve dayanışma içinde sivilleri koruma” olarak sıraladı.
