İnsanlara hayattaki öncelikli emellerinin ne olduğunu yahut hayatın hedefinin ne olduğunu sorarsanız, birçok insan buna “mutlu olmak” diyerek karşılık verir. Lakin insanları ne memnun eder ya da memnunluk nedir sorularına karşılık bulmak başlı başına bir sorun. Altınbaş Üniversitesi Psikoloji Kısmı Öğretim Üyesi, Gelişim Psikoloğu Dr. His Taşfiliz, yapılan araştırmalara nazaran temel insan hakları, eşitlik, adalet ve güvenliğe ehemmiyet veren ülkelerde, zenginliğin bireylerin mutluluğuna çok az tesiri olduğunu söyledi.
Dr. His Taşfiliz, günümüzde pek çok araştırmacının “mutluluğu” bireylerin ömürlerinden aldıkları doyumun yüksek olması, genel olarak da daha sık olumlu ve daha seyrek olumsuz duygulanım yaşamaları olarak tanımladığını lisana getirdi. Pandemiden içinde bulunduğumuz savaş krizine kadar dünyayı sarmalayan pek çok krizin içinde beşerler memnun hissetmeyi ve hayatlarına devam edebilme gücünü yitirme noktasına geldiler tespitinde bulunan Dr. His Taşfiliz, hayatın devam ettiğini ve bu motivasyonun da devam edebilmesi gerektiğine değindi.
“Dünya Memnunluk Raporuna nazaran en mutsuz ülkeler arasındayız”
Dr. His Taşfiliz, Birleşmiş Milletler tarafından hazırlanan ve gayrisafi yurt içi hasıla yanı sıra toplumsal takviye, ortalama sağlıklı hayat mühleti, bireylerin kendi hayatları ile ilgili karar alabilme özgürlüğü, cömertlik ve ülkedeki yolsuzluk seviyesi üzere faktörlerin değerlendirdiği bu yılki Dünya Memnunluk Raporu’unda Türkiye’nin 149 ülke ortasında, geçen yılki sıralamasından da geriye düşerek, 112. sırada yer aldığı açıkladı. His Taşfiliz, “Bu raporun sonuçlarına bakıldığında, ülkelerin genel refah seviyesini etkileyen faktörler, o ülkede yaşayan bireylerin ruhsal iyiliklerini de yani memnunluk seviyelerini de direkt ve dolaylı olarak etkiliyor” dedi.
“Yakın ilgiler memnunluğu artırıyor”
Raporda ele alınan faktörlerden toplumsal takviyenin mutluluğumuza katkısının epey yüksek olduğuna dikkat çeken His Taşfiliz, yakın etrafınca desteklendiğini hissetmenin memnunlukla bağlı olduğu tespitini yaptı. “Yakın aile bağlantıları, yakın arkadaşlar, yakın bağlantılar ile memnunluk ortasındaki alakanın iki taraflı olduğu da söylenebilir. Memnun şahıslar, bağlarını geliştirmeye ve yakınlıklarını sürdürmeye daha eğilimli ve yakın ilgiler de memnunluğu artırıyor.” dedi.
“Hayatta bir emeliniz olsun”
Mutlu insanların bir öteki özelliği de hayatlarında bir gayelerinin olması olduğunu belirten His Taşfiliz, “Hedefler, dünyayı daha yeterli bir yer haline getiriyor. Beşerler, en azından bir dereceye kadar maksatlarına ulaştıklarını hissettiklerinde daha memnun oluyorlar. Bununla birlikte, ulaşılamaz maksatlar koymak, boşa kürek çekmek demek. Bu, ümitsizliğe sürükleyen bir süreç. Bunlardan vazgeçebilmek memnunluk için kıymetli bir adım demek aslında.” formunda tabir etti.
“Mutlu beşerler, sıkıntıların üstesinden daha kolay geliyor”
Bazı insanın daima olarak beklediğimizden daha keyifli yahut daha az memnun olmalarını hem doğuştan getirdikleri hem de kişilik özelliklerine bağlayan Dr. His Taşfiliz, “Kalıtım çalışmaları, genlerin bu kişisel farklılıklarda bir ölçü rol oynadığını gösteriyor. Şu an ne kadar memnun olduğumuz, bundan yıllar sonra ne kadar memnun olacağımızın güzel bir göstergesi. Hangi olumsuz olayla karşılaşırsa karşılaşsın memnun şahıslar olayların üstesinden gelme ve memnunluklarını sürdürmeye daha yatkın.” açıklamasını yaptı.
Çevremizde bu kadar sorun varken beşerler memnun olabilir mi?
Dr. His Taşfiliz, etrafımızda bu kadar çaresiz hissettirecek olaylar, salgın hastalıklar, savaşlar, ekonomik zahmetler olsa bile insanların hayata tutunacak noktalar belirleyip, duygusal olarak kendilerini motive edebileceklerini vurguladı. Memnunluk üzerine yapılan araştırmaların mutluğun, başımıza gelen olaylardan çok yaptığımız şeylerle ilintili olduğunu gösterdiğini söyleyen Taşfiliz, “koşullar ne kadar kuvvetli da olsa mutluluğumuzu arttırmak için yapabileceğimiz bir şeyler var.” diyerek kimi sistemler önerdi.
Başkalarını keyifli etmek, memnunluk kaynağı
“Minnettar olduğumuz şeyleri sıralamak bunlardan biri” diyen Dr. His Taşfiliz, haftada bir sefer minnettar olunan beş şeyi listelemenin, bireylerin ömür doyumlarını, iyimserliklerini ve genel sıhhatlerini güzelleştirdiğini belirtti. Kendi mutluluğumuzu arttırmak için bir başka bir faydalı aktivitenin, diğer birine yardım etmek olduğunu lisana getirdi. “Yapılan bir araştırmada “Kendiniz için mi yoksa öbür biri için mi para harcamayı tercih edersiniz? Sorusuna birçok insanın parayı kendilerine harcamayı tercih ederek daha memnun hissedeceğini söylediğini zanneder. Meğer, kendileri için para harcamayı tercih eden bireylere kıyasla öteki birine sürpriz bir armağan satın alanların günün sonunda daha memnun olduklarını tespit edildi. Bu bulguya bakarak, diğerlerine sistemli olarak yardım eden ve yeterlilik yapan bireylerin, yapmayanlara kıyasla ömürden aldıkları doyumun yüksek ve bu bireylerin de daha uzun müddet sağlıklı yaşadıklarını söyleyebiliriz” diye açıkladı. Dr. His Taşfiliz, sonuç olarak olumlu hislerin olaylara bakış açımızı genişlettiğini ve farklı perspektiflerden ele alarak zorluklarla yeni baş etme formülleri bulmamızı kolaylaştırdığını tabir etti. Bunun da mutluluğumuzu arttırmak için beşerde olumlu hisler hissettirecek bu tip ufak değişikliklerle işe başlamanın, yaşadığımız olumlu durumlara odağımızı çevirmenin ve diğerlerini memnun edecek şeyler yapmanın tüm aksiliklere karşın yaşantımızda fark yaratabileceğini vurguladı.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
