CHP Genel Lider Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Lale Karabıyık, TBMM Genel Kurulu’nda CHP kümesi ismine yükseköğretimde yaşanan problemler hakkında konuştu. Okul öncesi eğitim, ilköğretim ve ortaöğretimin meselelerini çözmeden, niteliğini artırmadan yükseköğretimin meselelerini çözmenin mümkün olmadığını belirten CHP’li Karabıyık şunları söyledi:
“AKADEMİK BARIŞI BOZDUNUZ”
Ülkemizde üniversitelere ne oluyor, bunu düşünüyor musunuz? Sizlerin de çocukları, gençleri var. Üniversitelerde her gün muvaffakiyet sıralaması düşüyor. Milletlerarası ortamda üniversitelerin muvaffakiyetleri her yıl daha da düşüyor, yayın kalitesi, yayın sayısı her geçen gün sıralamada yerini kaybetmeye devam ediyor. Hatta milletlerarası yayını olmayan çok sayıda rektör bile var. Akademisyenler bu ülkeden göç etmek istiyor, bilim insanları burada kalmak istemiyor, öğrenciler daha tahsilleri sırasında bu ülkeden gitmeyi planlıyor. Akademik barışı bozdunuz.
Üniversitelerde “Ben ne yayın üretirsem üreteyim ne yaparsam yapayım siyasi takımlaşma var, atanmış rektör ve takımı bana takım vermez.” diye umudunu yetirmiş akademisyenlerin sayısı her geçen gün artmakta; niçin umutsuzlar, neden bunu düşünüyorlar? Üniversiteler parçalandı; atanmış rektörler kimi yerlerde hem rektör hem dekan hem kısım lideri. Bu sorunu neden görmezden geliyor, neden normalleştiriyorsunuz?
ÖĞRENCİLERE YÖNELİK İSTİHDAM SİYASETLERİNİ NEDEN DÜŞÜNMÜYORSUNUZ?”
Öğrencilerin durumuna baktığınızda geleceğe umutla bakamıyorlar.
“Yükseköğretimin problemleri var.” diyoruz. “Barajı kaldırdık.” diyorsunuz. Baraj, sıkıntımız değil. Bir gencin üniversite eğitimi almak tabi ki en doğal ve anayasal hakkıdır lakin nitelikli bir eğitim biçiminde ancak fırsat eşitliği vererek.
Üniversite öğrencilerinin bugün kâbusu olan barınma meselesini çözerek.
Onun parasız eğitim yapmasını sağlayarak, eğitim dayanağı vererek ve
Tabii ki mezun olduktan sonra istihdamını da düşünerek, planlayarak ve gerekli ekonomik ıslahatlarla, paketlerle istihdam siyasetini da örtüştürerek yapmak gerekir.
Oturup düşünülmesi gereken mevzular bunlardır yoksa bu, öğrenciye boş yere umut vermekten öteye geçmez. Kâfi ki eğitimin niteliği artsın, meselemiz bu. Bütün üniversite öğrencilerimiz nitelikli eğitim alsınlar ve istihdam edilsinler çözülmesi gereken husus bu.
ÖĞRENCİLERİN GİRİŞ İMTİHANINDA MUVAFFAKİYETİNİN DÜŞMESİNİN SEBEBİ ORTAÖĞRETİMİN BAŞARISIZLIĞI VE NİTELİĞİNİ KAYBETMİŞ OLMASI
Öğrencilerin muvaffakiyetinin imtihanlarda nasıl düştüğünü çok uygun biliyoruz. Ortaöğretimin muvaffakiyetinin niteliğinin düşmesi sebebiyle bugün çocuklar başarısız. Ortaöğretimin başarısızlığını tartışmayacak mıyız? “Niye iyileştirilmiyor?” demeyecek miyiz? yahut “bir dekan bir mekân” anlayışıyla kurulan üniversitelerin akademik takımları boş, içlerinde birtakım muhtaçlıkları var, imkânları yetersiz, tercih edilmiyorlar, kontenjanları boş kalıyor; “Bunları güzelleştirin.” demeyecek miyiz, sorgulamayacak mıyız? Yani barajı kaldırınca bütün bu meseleleri unutturmuş mu olacaksınız?
Ya da öğrencilere müşteri gözüyle bakan birtakım vakıf üniversitelerine neden bir mercek uzatmıyorsunuz? “Eğitim niteliği nasıldır?” demeyecek miyiz?
Eğer öğrencilerin psikolojisini düşünüyorsanız, Sayın YÖK Lideri nitekim öğrencilerin psikolojilerini de düşünüyorsa, bu gençlerin 345 liraya yükseltilen üniversite imtihanına giriş fiyatı neden hala var bu ülkede? Fakirler var, mahrumlar var, onlar bu fiyatı ödeyemedikleri için imtihana giremiyorlar; bırakın üniversiteyi, imtihana giremiyor bu çocuklar.
Öğrencilerin psikolojilerini düşünüyorsanız, şayet düşünüyorsanız, neden barınma meselesine bir deva üretmiyorsunuz? Hatta görmezden geliyorsunuz bu ülkede barınma sorunu yok diyorsunuz
Neden öğrencilerin burs imkânlarını artırmıyorsunuz?
Ailelerine hacizler geliyor işe giremedikleri için ve krediyi ödeyemedikleri için.
Öğrenciler üniversiteye girdiklerinde “Nasıl olsa iş bulamayacağım!” biçiminde umutsuzca eğitime başlıyorlar. Neden onların istihdam siyasetlerini düşünmüyorsunuz?
Şu anda getirdiğiniz sistem ne? Muvaffakiyet sıralaması olan ve muvaffakiyet sıralaması olmayan üniversite alanları, kısımları yarattınız. Bu, bir kutuplaştırmadır, öğrencilerin psikolojisi üzerine olumsuz bir tesir yapar. Birtakım üniversiteler ve alanlar, muvaffakiyet sıralamasının geçerli olduğu alanlar, birtakım alanlar muvaffakiyet sıralamasının olmadığı alanlar olarak ikiye ayrıldı. Daha evvel liselerde yaptığınız nitelikli liseler niteliksiz liseler ayrımını burada da uyguladınız. Nitelikli alanlar niteliksiz alanlar üzere fakülteleri, kısımları, dolasıyla öğrencileri ayırdınız. Bunun öğrenciler üzerinde yaratacağı psikolojiyi düşündünüz mü? Bu, bir kutuplaştırmadır. Bu, eğitimin niteliğini uygunlaştırma değildir, bu bölücülüktür, bunu yapmayınız
İKTİDARINIZDA, EĞİTİM SİSTEMİNİN HER KADEMESİ SÜREKLİ BİR TAKIMLAŞMA ARACI OLARAK DÜŞÜNÜLDÜ
Diğer taraftan, bu ülkede bir kalkınma stratejisi olacaksa bu, eğitim siyasetleriyle birlikte örtüşebilmelidir ancak bunun için de eğitimin öznesinin öğrenci olduğu bilinmelidir; öğrencinin, gencin, çocuğun üstün faydasına nazaran gaye konulması gerektiği bilinmelidir. Fakat maalesef iktidarınızda, eğitim sisteminin her kademesi sürekli bir takımlaşma aracı olarak düşünüldü ve eğitim, siyasetin bir aracı olarak kullanıldı. Bu nedenle de eğitim, okul öncesinden lisansüstüne kadar her basamakta geriledi. Artık oturup bunu düşünmenin vakti. Şayet bu ülkeyi düşünüyorsanız, şayet çocuklarınızı, gençlerinizi düşünüyorsanız, şayet geleceğinize, kalkınmanıza kıymet veriyorsanız oturup bunu araştırmanın, “Nerede kusur yaptık?” demenin işte artık vakti.
CHP’li Karabıyık kelamlarını şu şeklide tamamladı: “ama siz tüm bu sıkıntıları, bu anlayışla bu siyasi anlayışla başaramadınız, başaramazsınız da. Bütün bu problemleri iktidarımızda biz çözeceğiz. Gençler, umudunuzu yitirmeyin; aileler, eğitimde yaşanan bütün problemler sona erecek, bu ülkede her çocuk, her genç nitelikli bir eğitime erişebilecek, fırsat eşitsizliği ortadan kalkacak, hakikat kurgulanmış bir iktisat modeliyle kalkınma stratejisiyle, çocuk ve gençlerin üstün faydasını gözeten eğitim siyaseti, eğitimin her kademesinde inşa edilecektir.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
