MHP Genel Lider Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Semih Yalçın yaptığı yazılı açıklamada,
“Son seçimlerde seçmen kitlesinin genel temayülü tahlil edildiğinde ortaya çıkmıştır ki Türk milliyetçiliği ideali; açıktan bölücülük yapanlar hariç olmak üzere, bütün siyasi partilerin yönelimini, bütün kısımların rengini ve eğilimini tayin etmektedir. Yalnız Türkiye’de değil, dünyada da giderek yükselen bir bedel pozisyonundaki milliyetçilik; Türkiye’nin iç dinamikleri kadar, milletlerarası ilgiler bağlamındaki bölgesel ve global atılımlarına de istikamet vermektedir. Türkiye’de öteden beri politik gündemin belirleyici ve sürükleyici ögesi olarak öne çıkan milliyetçilik, şu sıralarda, içine düştükleri siyaset çıkmazında bocalayan kimi çevrelerce 3’üncü yol olarak gösterilmeye çalışılmaktadır. Şapkadan tavşan çıkarmaya benzeyen bu beyhude çabaların ardında, Türk milliyetçiliği davasının tartışmasız yegane temsilcisi mevkiindeki MHP’nin siyasetteki prestij, tartı ve tesirini görmezden gelen ümitsiz ve kör bir inadın varlığı saklanmaktadır”
dedi.
‘Önemli bir siyasi ortamın tesisine vesile olacak’
Yalçın, açıklamasının devamında, şunları kaydetti:
“Türk milliyetçiliği davasının 54 yıllık alemdarı ve bu davaya gönül verenlerin yuvası olan MHP’yi yok sayarak milliyetçilik üzerinden 3’üncü bir siyasi yol inşa etmeye çabalamak, deniz üzerinde yürümekten farksızdır. İçinde MHP’nin yer almadığı bir siyasi eksende Türk milliyetçiliği davası gütmek, kurusıkı tabancayla maksada ateş etmeye benzeyecektir. Üstelik Türk milliyetçiliği davası, Cumhuriyet’in kuruluşundan beri Türkiye’de siyasetin temel eksenidir. Bu prestijle da milliyetçilik; ülkemizin birlik ve bütünlüğü, milletimizin bekası uğrunda siyaset edenler için üçüncü değil, başından beri birinci yoldur. Bu gerçeklerin ışığında MHP; Türk milliyetçiliği davasının dominant aktörü olarak milletimize hizmet yolunda siyasi uğraşını azim ve kararlılıkla sürdürmektedir. Bu ortada MHP, Türkiye Yüzyılı ve Türk dünyası çağının bütün taraflarıyla gerçekleşmesi amacına olanca gücüyle katkıda bulunmaya da çabalamaktadır. Bu bağlamda 31 Mart 2024 Mahalli Yönetimler Seçimleri, milletimize yerelde hizmetin metropol kentlerden taşraya kadar bütün vatan sathına yayılması açısından kıymetli bir siyasi ortamın tesisine vesile olacaktır.”
‘MHP lokal seçim sürecine resmen başladı’
Yalçın, MHP’nin Genel Lider Devlet Bahçeli’nin talimatları doğrultusunda, Lozan Barış Antlaşması’nın 100’üncü yıl dönümü nedeniyle ‘2024’e Gerçek, Diyar Diyar Anadolu’ temasıyla 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak mahallî seçimlere hazırlık sürecini resmen başlattığını belirterek,
“MHP; büyük bir ciddiyet ve sorumluluk şuuru içinde lokal seçimlere odaklanırken, kongre sürecini de başlatmak suretiyle teşkilatlarını yeni bir ivmeyle harekete geçirmiştir. MHP Merkez Yürütme Kurulunca, yeni ilçe ve vilayet kongrelerinin 9 Ağustos 2023 tarihinde başlatılması kararlaştırılmış ve süreç anılan tarihte başlamıştır. 9 Ağustos 2023 Çarşamba günü İstanbul ili Fatih ilçesiyle başlatılan ilçe kongreleri sürecinde, 20 Ağustos 2023 Pazar günü prestijiyle 442 ilçenin kongreleri tamamlanmıştır. 20 Ağustos 2023 Pazar günü prestijiyle ilçe kongrelerini bitiren vilayet sayısı 23 olup süreç devam etmektedir. Mahallî seçimlere ‘Türkiye ve Türk dünyası yüzyılı’ gerçeğine yaraşır bir coşku ve heyecanla girmek açısından, MHP kongreleri itici güç olmaktadır. Son seçimlerde ortaya çıkan sonuçların objektif analizi, bir hakikati daha bizlere sunmaktadır. Milletimiz; CHP’yi dolandırarak partilerine TBMM’de bedavadan koltuk kazandıran Beleş Ali, Asalak Ahmet, Tufeyli Temel üzere siyaset vurguncularının demokrasimize verdiği ziyanları telafi etmek için çoktan harekete geçmiştir”
dedi.
‘İstanbul ve Ankara Belediye Liderleri propaganda seyahatleriyle politik sükseye vakit ayırmışlardır’
Yalçın, cumhurbaşkanlığı ile genel seçimlerde siyasete çekidüzen vermek ve emaneti tekrar ehline teslim etmek üzere milletin sandıkta attığı şuurlu adımların, mahallî seçimlerde de tekrarlanacağına kuşku kalmadığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Başta İstanbul ve Ankara üzere metropol kentlerimiz olmak üzere birtakım vilayet ve ilçelerimizin bahtlarını süreksiz olarak CHP ile yancılarına teslim eden ve büyük bir pişmanlık yaşayan milletimiz, yine gerçek tercihe yönelecektir. Muhalefetteki partilerce kazanılan belediyelerdeki idare beceriksizlikleri yüzünden çok sayıda vilayet ve ilçemiz; altyapısızlığa, yatırımsızlığa ve günümüzde tehditleri giderek artan doğal afetlere karşı çaresizliğe mahkum edilmiştir. Özellikle İstanbul ve Ankara Belediye Liderleri vazifelerini yerine getirmek ve hizmet sunmakla mükellef oldukları vilayetleri bırakıp seçim ve propaganda seyahatleriyle politik sükseye vakit ayırmışlardır. Tıpkı liderler bugün de 2 büyük metropol kentimizin tahlil bekleyen birikmiş meselelerinden çok, CHP’nin idare kavgalarına ve bu partiye baş olma entrikalarına odaklanmışlardır. Artık ayan beyan ortaya çıkmıştır ki CHP’nin ve muhalefetteki öteki partilerin belediyeler vasıtasıyla halka hizmet etmek üzere bir gayeleri yoktur. Bunların ana emeli; belediyenin imkanlarını istismar ederek kadrolaşmak, halkın kaynaklarını partilerine ve yandaşlarına kanalize ederek semirmektir.”
