Her hafta ağırladığı sürpriz konuk sanatkarlarla farklı mevzular hakkında samimi ve eğlenceli sohbete sahne olan, birbirinden sıra dışı soruların yer aldığı kısımlarla temponun hiç düşmediği Kuvvetli PSM’nin sevilen YouTube programı “İbrahim Selim ile Bu Gece”nin bu haftaki konuğu oyuncu Selahattin Paşalı oldu!
Müzikten, stand-up’a, mizahtan yeni hususlara kültürün her alanına dokunan ve her anı cümbüş dolu dakikalara sahne olan Kuvvetli PSM’nin sevilen programı “İbrahim Selim ile Bu Gece”nin konuğu bu hafta yayına giren “Pera Palas’ta Gece Yarısı” dizisinde Halit karakterini canlandıran Selahattin Paşalı oldu. Selahattin Paşalı, şahsî alışkanlıklarından eğitim serüvenine, hobilerinden mesleğinde yaşadığı enteresan anılara kadar hayatına dair her şeyi tüm samimiyetiyle paylaştı.
“Yaratıcı tarafta olmak istediğim için mesleğimi şekillendirdim”
Selahattin Paşalı, İbrahim Selim’in “İşletme kısmını kazandıktan sonra Sanat İdaresi okumak için Budapeşte’ye gitmişsin. Oyunculuk mesleği nasıl gelişti?” sorusuna “Basketbol’u bıraktıktan sonra büyük bir depresyona girdim zira tüm hayatımı adadığım şey gidince ne yapacağımı bilemedim. Abim de boşluk dönemimde beni yurtdışına yönlendirdi. Bugün bu koltukta oturuyorsam bu Budapeşte’de bulunmam sayesindedir. Orada Nijeryalı bir sınıf arkadaşım, final projesinde sanatın beş kısmı ile ilgili bir sunum yapacaktı. Ben de Sufizm üzerine bir sunum yapmıştım ve arkadaşım çalışmamı çok beğenmişti. Arkadaşım ‘Sen bir şeyler yaz ben de seni şair olarak sinemaya alacağım.’ dedi ve ben kendimi kendi yazdığım şeylerin altında yer alan bir görüntü art’ın içerisinde buluverdim. O andan itibaren içime bir şey düşüverdi ve bunu denemek istiyorum dedim. Zira orada bir sanat galerisinde, fuarda çalışmıştım fakat ‘Bu ben değilim’ diyordum. Yani küratör filan olmayacağım dedim zira ressamlarla sanatkarlarla çalışıyordum ve ben de ‘Yaratıcı bir tarafta olmak istiyorum’ dedim. Akabinde Türkiye’ye döndüm, Bodrum’da da olmak istemedim ve İstanbul’da eğitim alarak meslek seyahatim gelişmiş oldu.” Karşılığını verdi.
“Oyunculuk mesleğim Hollywood setinden kovularak başladı”
Selahattin Paşalı, heyecanlı ve sevinçli girdiği programın sevilen kısmı “Gözlerimin İçine Bak”ta İbrahim Selim tarafından peş peşe sorulan soruları samimiyetle cevapladı. Selahattin Paşalı, “Budapeşte’de okurken başına gelen en saçma şey neydi?” sorusunu soran İbrahim Selim’e “Birçok şey var lakin evvel su içmek isterim zira hayli uzun. Budapeşte’deyken bir sınıf arkadaşım cast ajansına kayıtlıydı ve bir gün ‘Sen de kayıt yaptır’ dedi. Ben de kaydoldum ve aylar sonra ajanstan aradılar beni. Dediler ki ‘Budapeşte’de “Inferno” isminde bir Hollywood sineması çekiliyor, başrolde de Tom Hanks var gelir misin?’. Sabah çok erken saatte uzak bir yere gittim, bir sandviç ve su verdiler ve orada saatlerce bekledim. Yardımcı oyunculuk konusunda hiçbir fikrim yoktu ve acıkınca hakikaten sonlu oluyorum. Domuz eti içeren yiyecekler olduğu için yiyemedim ve üzerimde sadece kağıt para olduğu için otomatlardan da yiyecek alamamıştım. Vakit geçtikçe olağan açlıktan daha da hududum bozulmaya başladı. Tam bu sırada üzerinde güvenlik yazan iri yarı Macarlılar girdi ve sessiz olmamız gerektiğini söylediler. Önümde de Macar bir hanımefendi var, o da ağlamaya başlayınca damarım tuttu ve adamların saygısız hallerine baş tuttum. Sonra yerlerimizi değiştirdiler ve yanıma model bir kızı oturttular. Yani 22-23 yaşlarındayım ve iri adamlardan biri gelip sert bir biçimde gerini dönmeyeceksin diyince benden bir anda istemsizce ‘or What’ cevabı çıktı. O andan sonra biri bir kolumdan başkası bir kolumdan tutup beni üç saniyede filan dışarı attılar. Aslında oyunculuk mesleğim Hollywood setinden kovularak başladı diyebilirim.” halindeki anısıyla İbrahim Selim ve stüdyodakileri kahkaha krizine soktu.
“Mükemmelliyetçiliğim beni çok yoruyor”
Selahattin Paşalı, “Takıntılı olduğunu söyledin. Hayatını en çok zorlaştıran takıntın nedir?” sorusunu soran İbrahim Selim’e “Benim bir sürü takıntım var; nizam takıntım var, ayakkabılar tertipli olacak, yastıklar nizamlı olacak yahut ocak durumuna nazaran meskenden bir türlü çıkamamak üzere şeylerim var. Bilhassa gerilimli olduğum vakitlerde ocak ve konuttan çıkamama durumu çok fazla oluşmaya başlıyor. Hayatımı zorlaştırma konundaysa en zoru sanırım muvaffakiyet takıntısıdır. Mükemmelliyetçilik yüzünden hırsla başarmak istiyorum. Mesela makus bir sahne oynadığım vakit çok makus oluyorum. Sonraki gün yeniden âlâ olmak zorundasın bir halde geçiyor fakat o muvaffakiyet takıntısı ziyadesiyle yoruyor beni. Çünklü her saniye yeterli oynayamazsın. Bazen de ben berbat oynadım sanıyorum lakin aslında o denli olmamış oluyor yahut âlâ oynadım zannettiğimde o denli olmamış da olabiliyor. Genelde emin olmadığım sahnelerim âlâ oluyor. Münasebetiyle bu muvaffakiyet takıntım beni çok yoruyor diyebilirim.” açıklamasıyla İbrahim Selim’e epeyce samimi itiraflarda bulundu.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
