Sabri Ülker Vakfı tarafından düzenlenen 2. Uluslararası Beslenme, Sıhhat Okuryazarlığı ve Eğitim Konferansı, T.C Ulusal Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürlüğü Öğrenci İşleri ve Toplumsal Etkinlikler Daire Lideri Sayın Hasan Atalay’ın iştirakiyle gerçekleştirildi.
Sabri Ülker Vakfı tarafından düzenlenen ve bu yıl 2.kez gerçekleştirilen “Uluslararası Beslenme, Sıhhat Okuryazarlığı ve Eğitim Konferansı” 11 Şubat günü dijital platform üzerinden gerçekleştirildi. Alanında uzman isimler “Pandemi Periyodunda Çocuğun Âlâ Halinin Korunması” çerçevesinde hususa vücut sıhhati, ruh sıhhati, eğitim, beslenme alışkanlıkları ve dijital hayat açılarından yaklaştılar. Konferansın açılışını yapan Temel Eğitim Genel Müdürlüğü Öğrenci İşleri ve Toplumsal Etkinlikler Daire Lideri Sayın Hasan Atalay şunları söyledi; “Yüz yüze eğitim 2020 ve 2021 yılında makul bir müddet aksadığı bu süreçte okullarımızı açık tutabilmek için tıpkı kararlılık ile devam edeceğiz. Sağlıklı vücut ve ruh sıhhatinin değerinin tartışmasız öncelik olduğu gerçeğinden yola çıkarak önceliğimiz çocuklarımızın sıhhatini ön planda tutarak eğitim ve öğretim faaliyetlerinin aralıksız olarak devam etmesi olacaktır.”
Konferans bu yıl dört annenin katıldığı ve pandemide nasıl bir eğitim süreci yönettiklerini anlattıkları panel ile tamamlandı.
Sabri Ülker Vakfı’nın mesken sahipliğinde gerçekleşen, 2.Uluslararası Beslenme, Sıhhat Okuryazarlığı ve Eğitim Konferansı’nda Türkiye’den ve dünyadan alanında uzman isimler dijital platform üzerinde bir ortaya geldi. Konferansta bu yıl pandemide çocukların eğitim süreci, çocukların ruh sıhhatinin nasıl desteklenmesi gerektiği, sıhhat ve yeterlilik hali üzerinde kaynaklanan olumsuz tesirlerle, zorluklarla başa çıkma ve muhafazanın yolları, dijitalleşme mevzuları uzmanları tarafından tartışıldı.
Sağlıklı jenerasyonlar yetiştirmek amacıyla projeler yürüten Sabri Ülker Vakfı, pandemiyle birlikte değişen hayat şartlarında çocukların bu süreçten en az halde etkilenmelerini sağlamak için ulusal ve memleketler arası alanlarda uzman isimler, alınabilecek tedbirleri ve tahlil tekliflerini iştirakçilere sundu.
T.C Ulusal Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürlüğü Öğrenci İşleri ve Toplumsal Etkinlikler Daire Lideri Sayın Hasan Atalay; “Geleceğimizin garantisi çocuklarımız için, toplumsal kalkınmayı sağlayacak her çalışmayı destekliyoruz”
Yüz yüze eğitimin 2020 ve 2021 yılında muhakkak birsüre aksadığı bu süreçte okulları açık tutabilmek için çalışmalara kararlılıkla devam edeceklerini vurgulayan T.C Ulusal Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürlüğü Öğrenci İşleri ve Toplumsal Etkinlikler Daire Lideri Hasan Atalay şunları söyledi: “Okullar, akademik öğrenmenin yanı sıra, öğrencilerin ruh ve vücut sıhhatleri için uygun ortamları sağlayarak, ömürleri boyunca sağlıklı davranışları benimsemeleri ve bunu sürdürmeleri için gereken tavırları ve uygulama maharetlerini de güçlendiriyor. UNICEF tarafından açıklanan datalara nazaran, dünya genelinde 168 milyondan fazla çocuk, okullarının neredeyse bir yıl boyunca büsbütün kapatılması ile dünya genelinde her 7 çocuktan biri yüz yüze eğitimlerinin dörtte üçünden fazlasını kaçırdı. Okullar ne kadar uzun müddet kapalı kalırsa, çocuklarda çocukluğun tüm kritik ögelerinden o kadar mühlet yoksun kalıyor. Bu şuur ve sorumluluk ile Bakanlığımız okul sıhhati çalışmalarına ait toplumsal şuurun bilhassa çocuklar ve gençlerden başlamak üzere oluşabilmesi için birçok program, faaliyet, proje ve çalışma yürütüyor. Ulusal Eğitim Bakanlığı olarak çocuklarımıza memnun olacakları ve kendilerini tabir edebilecekleri nitelikli eğitim ortamları sunmak için ağır bir eforun içinde olduğumuzu belirtmek isterim”.
Prof. Dr. Süleyman Sadi Seferoğlu; “Dijital Obezite Yaşanıyor”
Hacettepe Üniversitesi’nden Prof. Dr. Süleyman Sadi Seferoğlu şunları söyledi; “Özellikle pandemi sürecinde artan dijitalleşme ve teknoloji kullanımıyla alakalı yıkıcı tesirleri başta çocuklarda gözlemliyoruz. Çocukların ekran başında geçirdikleri müddetin bağımlılığa dönüşmesi aile ve toplumsal hayatında sıkıntılar yaşamasına neden olabilir. Son yıllarda üstünde çok ağır tartışılan söz olan ‘Dijital bağımlılık’, bireyin internet kullanımını denetim edememesi, çok kullanımından ötürü iş, aile ve toplumsal hayatında sıkıntılar yaşaması halinde tanımlanabilir. Bu durum birebir vakitte birer dijital ebeveyn olmanın gereğidir. Çocuklara rehberlik yapmak, onlarla açık irtibat kurarak onlara ziyan verecek birtakım durumlar hakkında bilgilendirmeler yapmak, onları yönlendirmektir. Bedenin gereksiniminden fazla ölçüde kalorinin yüklenmesi obeziteye neden oluyorsa, misal formda zihne kullanabileceğinden fazla ölçüde bilgi/bildirim yüklenmesi de dijital obeziteye neden olabilmektedir”.
Dr. Oğul Üner; “Sadece 2020’de, 6-8 yaş çocuklarda görme sorunu 2-3 kat arttı”
Casey Eye Institute Göz Hastalıkları Anabilim Dalı’ndan Dr. Oğul Üner, uzun periyodik ekran kullanımının görme bozukluğu konusunda önemli bir tesiri olduğunu pandemiyle birlikte daha yeterli anladıklarını belirterek şunları aktardı; “Geçen sene yayınlanan ve 120.000’in üzerinde çocuğun bulunduğu bir araştırmaya nazaran yalnızca 2020 yılında miyop (uzağı net görememe) hastalığında 2-3 kat artış gözlemlendi. Bu fark bilhassa genç (6-8 yaş) çocuklarda daha besbelliydi. Bunun en büyük sebeplerinden birinin sık ekran kullanımı olduğunu düşünüyoruz. Ekrana bağlı kırma kusurlarının gözlük ihtiyacı dışında tesirleri de olabiliyor. Bilhassa ileri kırma kusurlarında gözün art kısmında bulunan ve görüşü sağlayan retina dokusunda bozulmalar, yırtılmalar yahut iç yüzeyinden ayrılmalar (dekolmanlar) görülebiliyor. Bu sebeple her çocuk için birinci göz muayenesi ve gözlük takan çocuklar için sistemli muayene büyük kıymet taşıyor”.
Konferans iştirakçilerinden Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nden Prof. Hünkâr Korkmaz, “tabletlere ulaşmak eğitime ulaşmak demek değil. Tahlil konusunda adım atarken sorunu yaşayan çocuklara istişaremiz, ne istediklerini öğrenmemiz gerekiyor” derken Melbourne Üniversitesi Beslenme Bölümü’nden Dr. Anita Lawrence ise dünya genelinde yapılan son araştırmalarda covid pandemisinin ve buna bağlı karantinaların çocukların ve ergenlerin diyetleri üzerindeki tesirlerinin son derece karışık sonuçlar elde edildiğini söyledi.
Konferansın konut sahibi Sabri Ülker Vakfı Genel Müdür Begüm Mutuş, Vakfın bu yıl ikincisini düzenlediği bu aktiflikle pandemi üzere kuvvetli süreçlerde çocuklara nasıl yaklaşılmasının en sağlıklı yol olabileceğini uzmanlardan dinleyerek kamuoyunda farkındalık sağlamaya çalıştıklarını belirtti. Mutuş, Vakfın sağlıklı hayat ve besin alanlarında bilimsel bilgiyi topluma ulaştırmada Türkiye ve Avrupa’da örnek gösterilen projeler üretmeye devam edeceğinin altını çizdi.
Konferans’a konuşmacı olarak Hacettepe Üniversitesi Eğitim Bilimleri Bölümü’nden Prof. Dr. Hünkar Korkmaz, Hacettepe Üniversitesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü’nden Prof. Dr. Süleyman Sadi Seferoğlu, Hacettepe Tıp Fakültesi Halk Sıhhati Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Hilal Özcebe, Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Meslek Bilimleri Bölümü’nden Prof. Dr. Didem Şöhretoğlu, Melbourne Üniversitesi Beslenme Kısmı, Tarım ve Besin Okulu’ndan Dr.. Anita Lawrence, Extramadura Üniversitesi Eğitim Bilimleri’nden Prof. Alicia Sianes- Bautista, Yeni Zelanda Çocuk Hakları Savunuculuğu ve Araştırma Yöneticisi Jacqui Southey, Chaplaincy Health Deva Dr. İdil Aksöz Efe, Üsküdar SEV İlköğretim Kurumları’ndan Eğitim Uzmanı Ayça Demirel Koçer, Viyana Üniversitesi Eğitim Bölümü’nden Dr. Seyda Subaşı Singh, Casey Eye Institute Göz Hastalıkları Anabilim Dalı’ndan Dr. Oğul Üner, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Temel Eğitim Bölümü’ndenDoç. Dr. Gülşah Batdal Karaduman ve Akdeniz ÜniversitesiEdebiyat Fakültesi, Psikoloji Bölümü’nden Dr. Öğretim Üyesi Ece Varlık Özsoy katıldılar.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
